Sonbaharın gelişi ile tiyatro sahneleri perdeleri açmaya başladı. Bu sezon izlediğim ilk oyun Athol Fugard’ın yazdığı Merhaba Hoşçakal oldu.
İki kardeş ve belki de bugüne kadar hayat ile yapamadıkları bir hesaplaşma. Hester evini terk etmesinin üzerinden 15 yıl geçtikten sonra birgün geri dönüyor. Babasının kopan bacağı nedeni ile aldığını fakat çocuklarına söylemediğini düşündüğü tazminat parası için. Erkek kardeşi ile yapılan pazarlık ve eski eşyaların arasında başlayan para ayarışı. Bulunan anılar, yoksulluğun çocukluk ve gençliklerine etkileri. Valizden çıktığında anne kokan elbise ve belki de en acısı sadece bir kez giyebildiği gıcır gıcır ayakkabılar. Hester kendine alınan ayakkabıyı eskimesin diye bir kez giyebilmiştir. Annesi giymesine izin vermemiştir. Sonuçta ayakkabı küçük kalmış ve bir kez giyilmiş olarak kaldırılmıştır valizin içine.
Benim içimi en çok acıtan belki de bu oldu. Benzer durumu anneannem ile kaldığım dönemde ben de yaşamıştım. Alınan elbiseler eskileri yıpranmadan giydirilmemiş bir yıl sonra ise büyüme çağındaki çocuğa girmez olmuştu. Belki de bu nedenle (özellikle ayakkabıda) birçok kez, eskileri paketletip yenileri ile devam etmişimdir yoluma.
Oyuna ait bilgiler;
Yazan : ATHOL FUGARD
Çeviren : AYŞİM TANLI
Yöneten : TANER BARLAS
Oyuncular: AYŞEN SEZEREL, TOLGA YETER
Dramaturgi : DİLEK TEKİNTAŞ
Sahne Tasarımı : BARIŞ DİNÇEL
Işık Tasarımı : İLHAN ÖREN
Kostüm Tasarımı : DUYGU TÜRKEKUL
Efekt : ERSİN AŞAR
Yönetmen Yardımcısı : ASLI NİMET ALTAYLAR-ESRA EDE